top of page
7_edited.jpg

         ''Yanıt"ı seçmek bilimsel değildir.İlerlemek için kapıyı bilinmeyene  aralamak gerekir; yalnızca aralamak.

                R. FEYNMAN

​3
Eylül
VARSAYALIM Kİ
ÖYLE

​5
Eylül
FRANTZ

Sevgi Çemberci

Nami Başer

HAZİRAN  ETKİNLİKLERİ /2025

Ara Boyutlar Film/Söyleşi

FRANTZ

Konuşmacı: Nami Başer

5 Eylül Cuma

15.00-16.55 Film

17.05-18.30 Konuşma

Yer: Cinemarıne ( salon 5)

François Ozon'un yönettiği Franz (2016), Birinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya'da bir kasabada geçen, yas ve affetme üzerine dokunaklı bir film. Savaşta nişanlısını kaybeden Anna'nın, nişanlısının mezarına çiçek bırakan gizemli bir Fransızla tanışmasıyla hayatı değişir. Lubitsch’ten esinlenen bu melankolik başyapıt, belleğin kırılganlığını ve sanatın iyileştirici gücünü sorgularken, izleyiciyi derin bir varoluşsal sükûnete davet ediyor. Niney ve Beer’in unutulmaz performanslarıyla...

Yapım: Fransa( 2016)

Yönetmen Fraçois Ozon

Oyuncular: Paula Beer Pierre Niney

Nami Başer

Nami Başer, 1969 yılında Galatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra dönemin Fransız Cumhurbaşkanı tarafından verilen özel bir bursla Strasbourg Üniversitesi Felsefe ve Edebiyat Bölümlerine girdi. Bu yıllarda Jean-Luc Nancy’nin öğrencisi olan Başer; hocası aracılığıyla Jacques Derrida, Roland Barthes gibi dönemin ünlü düşünürleriyle de tanışma şansı buldu. Aynı üniversitede (edebiyatta Flaubert, felsefede Kant üzerine hazırladığı tezlerle) yüksek lisansını tamamladı. Doktorasını Paris’te Vincennes Üniversitesinde edebiyatta Rimbaud, felsefede de Hegel-Marx ilişkileri üzerine tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndü. Felsefe, edebiyat ve psikanaliz üzerine birçok çalışmaları yanı sıra ( Antonio Negri, Jean-Luc Nancy, Alain Badiou, Jacques Rancière gibi ) Türkiye’ye gelen filozoflara yaptığı simültane çevirileri ile de bilinen Başer, Galatasaray Üniversitesi’nden 2017 yılında emekli olduktan sonra Okan Üniversitesi Konservatuvar Tiyatro bölümüne geçti ve burada halen ‘Metinlerle Dünya Tiyatro Tarihi’ üzerine dersler vermeye devam etmektedir.

Eserleri:

Çıkarmalar, Exispress Yayınları (2020)

Lacan, Say Yayınları (2012)

Evsizlik Defterleri, Periferi Yayınları (2008)

Bazı Çevirileri:

Georges Jean, Yazı İnsanlığın Belleği (2020)

Alessandro Vezzossi, Leonardo da Vinci Evren Bilimi ve Sanatı (2023)

Pascale Gillot, Althusser ve Psikanaliz (2012)

Emmanuel Levinas, Ölüm ve Zaman (2020)

Elizabeth Roudinesco, Herkes ve Herşeye Karşı Lacan (2012)

 




 

 
 
 

in BRUGES


Konuşmacı: Erhan Sezer
27 Haziran Cuma
15.30-17.15 Film
17.25-18.30 Konuşma
Yer: Cinemarıne ( salon 2)
In Bruges: Bir Karanlık Komedi Şarkısı
Bruges’un sisli sokaklarında, kaybolan iki tetikçi, bir hata, sonsuz pişmanlık. Gotik kuleler'in gölgesinde; Ray, masum gözlerle ölüme bakarken, Ken onu korumak için kendi şeytanlarıyla dans eder. Ve şehrin labirentinde, kader bir palyaço gibi güler. Bu bir yol filmi değil, bir kaçış hiç değil.Bu, günahın ve lütfun grotesk bir valsi. Bazen hayat, bir Bruges manzarası gibidir, güzel, acımasız ve hiç tahmin edilemez.
Film; Martin McDonagh sinemasında Seven Psychopaths" ve "Three Billboards"ve The Banshees of Inisherin ile devam eden filmlerinin ilki, ama olgun bir manifestosudur.
Yapım: İngiltere, ABD ( 2008)
Yönetmen Martin McDonagh Senarist Martin McDonag
Oyuncular: Colin Farrell, Brendan Gleeson, Ralph Fiennes _____________________________
Erhan Sezer
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu, radyoloji uzmanı. Felsefe, bilim, tarih, sanat ôncelikli olmak üzere farklı başlıklarla ilgilenen otodidakt, interdisipliner yaklaşımı benimsemiş kültür ve bilgi takipçisi.

 

 

VARSAYALIM Kİ ÖYLE


Bilişsel Macera Daveti
Yer: Bodrum Mimarlık Kitaplığı
Başlangıç: 25 Haziran sa: 15:30 (15 günde bir)
-----------------------------------------------------------------------------
Bir soru, tüm bildiklerinizi nasıl tümden değiştirebilir?
Bir "varsayım", gerçek dediğiniz her şeyi nasıl oyun alanına dönüştürebilir?
Bu toplantılar, cevaplara ulaşmak değil, cevaplardan uzaklaşmadan daha iyi sorular düşünmek içindir.
Çünkü, zihin soru sorarken açılır, bilinmeyeni içeri alır.
Dünyamız, o sorunun gözünden yeniden kurulur.
Her toplantıda yalnızca bir soru soracağız.
Tek bir soruyla iç sesimizi yoklayacağız.
Bu soruların cevabı hemen gelmeyebilir. Hatta hiç gelmeyebilir. Çünkü bu, bir soru sormanın yolculuğu. Bazen de cevabı bilmemenin hafifliği.
Varsayalım ki öyle…
Soruların gücüyle,
Kurduğumuz metaforlardan çıkarımlara yolun kendisinde buluşmak üzere.
Sevgi Çemberci


 

​​



 

 
 
 

ARA BOYUTLAR VİDEOLAR/Youtube

IN (7).jpg
Poster 42x59.4  сm.jpeg
  • Instagram
  • Facebook
7.jpg
bottom of page